‘ACİL KAN DEĞİŞİKLİĞİNE İHTİYAÇ VAR!’
MHP Didim Belediye Başkan Adayı Levent İlter ise 7 aydır sürdürdüğü seçim çalışmalarında Didim’i karış karış gezerek dokunmadık vatandaş bırakmadıklarını ifade etti. İlter “Gördük ki esnafından, çiftçisine, ev hanımından öğrencisine herkes bir çözüm bekliyor. Hep beraber Didim’in resmine bakalım. Biraz kasaba iricesi, yeşilin yok denecek kadar az olduğu estetiğin esamesinin okunmadığı ruhsuz beton yığını çarpık bir kent anlayışı ile ve rantiye gerçeği ile göç alan ve bu göçle beraber sosyal dokunun farklılaştığı bir gerçekle karşı karşıyayız. 2007’den bu yana Bozcada’dan Alanya’ya kadar 19 ilçe arasında iç göçte baş çeken ilçelerdeniz. Mevcut idare artan bu nüfus karşısında ihtiyaçlara cevap veremez hale gelmiştir. Bunun yanı sıra idari – mali disiplinsizlik, vizyon eksikliği ve bir güven bunalımı olduğu gerçeği de var. Bu açıdan derhal bir kan değişikliği yeni bir kadro Didim’e can verecektir. Buna acil ihtiyaç vardır. Giderayak ne söylerseniz söyleyin ne yaparsanız yapın artık bu işi yapamıyorsunuz Didim’i iyi yönetemiyorsunuz. Vatandaşımız diyor ki; Atın tembeli yarış biterken koşmaya başlarmış. Ben bu gerçekleri gördüğüm, sorunları çözme azmi ve kararlılığında olduğum için bu yola başkoydum. ” dedi.
‘AKP GÖNÜLE GİREMEYİNCE MİDEYE GİRİYOR!’
Konuşmasında AKP’ye de yüklenen İlter “İktidarın temsilcisi ne yapıyor. Gofret dağıtıyor. Çocuklara gofret, gazetecilere tablet, köylere erzak dağıtıyorlar. Onların siyaset anlayışı bu. Ne yapsınlar gönüllere giremeyince midelere çalışıyorlar. Sonuç olarak her iki grubunda halkta karşılığı yok. Halk artık hiç birinse itibar etmiyor güvenmiyor. Belediyecilik ciddi bir iştir, halk size güvenmiyorsa hiçbir adım atamaz, hiçbir işte başarılı olamazsınız” dedi.
Yerel yönetimin imandan gelen vatan sevgisini göstermek için bir fırsat olduğunu ifade eden İlter “ Yerel yönetimler; Sorumluluk almanın, meselelere çözüm getirmenin bir yolu; işleri yürütme ilişkileri düzenleme sanatı olan siyasetten geçer. Bu noktada devletin işleyişi konusunda birikim ve tecrübe sahibiyim. Didim belediyesini kurumsal bir yapıya kavuşturacağımı da ifade etmek istiyorum. Benim anlayışımda halktan aldığını halktan hizmet için harcayan bir belediyecilik; dokunmaktır, hissetmektir, aşkla sorunlara odaklanmaktır, cömertlik, acil yardımdır. Belediyecilik bu görevi halkın bir emaneti olarak almak kul hakkına riayet etmek, yetimin hakkını korumaktır. Bu işi yaparak ortak akıl kolektif katılım ve uzlaşma içerisinde hizmet edeceğiz. Demokrasiye yüklenen anlam sadece seçme seçilme hakkından ibaret değil. Yönetime katılma ve hesap sormayı da ihtiva eder” dedi.
PROJELERİMİZ HAZIR
Didim’in öncelikli sorununun imaj sorunu olduğunu aktaran İlter, vatandaşa “Birinci sorun imaj sorunudur; siz ya da çocuklarınız gönül rahatlığı ile Altınkum’a gidiyor musunuz ? O halde katılımcı belediyecilik ile bunların üstesinden geleceğiz. Taş üstüne doğru taşı koyacağız. Bütün sorunları tek tek biliyorum. Çözüm noktasında hazırladığım oysal projeleri hayata geçirdiğimde; turistte gelecek, harekette gelecek, berekette gelecek. İlçemzin bütünü kapsayan kısa, orta ve uzun vadede projelerimi bu hafta içerisinde sunacağım. Sosyal projelerde şekillendireceğim Didim’i sizlerde beğeneceksiniz” sözleri ile seslendi.
‘ÇOCUKLARIMIZIN GELECEĞİNİ OYLUYORUZ!’
İlter, 30 Mart 2014 seçimlerinde sandığa gitmenin önemine vurgu yaptığı konuşmasını “Ülkemiz Cumhuriyet tarihinin en sıkıntılı günlerini geçiriyor. Açılımın karanlığında Türkiye. MHP Çatısı altında hareket eden ben ve arkadaşlarım Gazi Mustafa Kemal Atatürk’e sonuna kadar sahip çıkıyoruz. İlke ve İnkılaplarına sonuna kadar bağlıyız. O’nun bize en büyük emaneti ve mirası olan Türk Cumhuriyeti’ni sonsuza kadar yaşatma azmi ve kararlılığındayız. Milli, din, manevi değerlerimizi kapsayan tüm moral değerlerimize sonuna kadar saygılıyız. Misak- ı Milli sınırları içerisnde yaşayan her vatandaşımıza sahip çıkıyoruz. Bizim kitabımızda ayrımcılık yok; ancak bayrağını, vatanını, milletini sevmek, devlete ait tüm kurumlara saygı duymak şartı ile. 30 Mart’ta Devletin bekasını, milletin istiklalini, çocuklarımızın geleceğini oylayacağımızı kimse aklından çıkarmasın. Ne mutlu Türk’üm diyene” sözleri ile bitirdi.
